Geçen Perşembe, memleketin hal-i pürmelaline dair üç beş naçizane sual sormuştuk haddimiz olmayarak,

Cevap alamadık tabi ki, zira, çivisi çıkmış memleketin üstadım çivisi çıkmış,

Kim kime, dum duma desek ıskalamış olmayız…

Bitlis, ülkenin adeta bir prototipi, ülkede dönen fırıldakların sadece biraz küçültülmüşü burada yaşananlar.

Ne dönüyor ülkede, hırsızlık almış başını gidiyor, adaletsizlik ayyuka çıkmış, yalan-dolan-talan olmazsa olmaz adeta…falan filan işte…

Sorular sormuştuk, kapalı kapılar ardında ne hararetli tartışıldığını biliyorum, kimlerin fırça yediğini, kimlerin küplere bindiğini de biliyorum.

Zaten ben yazınca hep böyle oluyor, memleketin yarısı konuşuyor ama kimse çıkıp, kardeşim mesele senin anlattığın gibi değil, aslı böyle, yanlışın var demiyor.

Demiyor çünkü yazdıklarımız doğru.

Neyse biz üstümüze düşeni yaptık, sorularımızı muhataplarına sorduk, yeteri kadar bekledik, ses seda çıkmadı.

Anadolu’da bir kültür vardır, kız istemeye gidince erkek tarafı, kız babası kızına gönlü olup olmadığını sorduğunda kızın gönlü varsa susar.

Yine boşa dememiş olsa gerek eskiler, ‘Sükut ikrardandır’ diye…

Velhasıl ağır iddialara karşı susmak, iddiaların doğruluğuna işarettir. Zira aksi yönde bir beyan yok.

Sorduğumuz soruları birer birer cevaplayalım…

Ortada dönen 9 milyon lira olayı şu;

Dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tatvan’ın Por (İncekaya) köyündenmiş, ya da dedesi oralıymış. Tam olarak bilmiyorum çok önemli bir konu da değil.

Lakin Maliye Bakanı Hazretleri köyü ziyaret ederken, hani ülkenin maliyesi değil de sanki babasının maliyesini yönetiyor ya, köyün yolunu beğenmemiş, demiş ki ‘Alın size 9 milyon lira, 6 milyon lirasını seçim masraflarına kullanın, 3 milyona da bu köyün yolunu, buradaki türbeyi falan yapın.’ demiş.

Böylelikle 9 milyon lira valilik hesabına girdi. Hesaba giren paranın, resmi yazı da yazdığına göre 2015 Haziran ayı ortasında bitirilmesi planlandı.  Niçin seçime kadar bitirilmesi lazım olduğu hususu bile tek başına bütün iddiaları doğruluyor ya biz yine de detaylara inelim.

Bu 9 milyon liranın tamamı dağıtıldı.

İddia şu, ilde bulunan derneklere ve KÖYDES vasıtasıyla köylere bu paranın tamamı aktarıldı. Ancak dernekler aracılığıyla AKP il ve ilçe örgütlerine aktarıldı. KÖYDES üzerinden köylere giden paralar ise seçimde AKP’ye oy verilmesi sözü üzerine verildi.

İddia diyoruz ama doğru olduğu bariz şekilde görülüyor. Aktarılan derneklerin çoğu işlevsiz dernekler.

Yine iddiayı doğrulayan bir diğer durum da şu, para aktarılan bir çok dernek AKP’nin ya il-ilçe başkanları ya kadın kolları ya da gençlik kolları tarafından bulunup getirilmiş dernekler.

Para derneklere destek adı altında aktarılıyor, dernek hesabına gelen paralar AKP’li yöneticiler, kadın kolları ya da gençlik kolları tarafından alınıyor. Bütün ilde ve ilçelerde durum apaçık şekilde böyle.

Hatta AKP’li yöneticilerin seçimde kullanılmak üzere aktarılan paralardan çaldığı için kendi aralarında kavgaya varan ciddi tartışmaları da bilinen bir durum.

Birer birer isim verip insanları rencide etmek istemiyorum, AKP il ve ilçe yönetimlerinden herhangi bir itiraz gelirse isim isim paylaşıp, birbirleri hakkındaki beyanlarıyla beraber ispatlarım.

Şimdi;

Bitlis gibi bir il ki nerdeyse adam akıllı tek tane dernek yok, hiçbir dernek tek tane adam akıllı proje üretmemiş, memlekete hiçbir faydası olmamış, sadece isimde kalmış derneklere milyonlarca lira aktarmanın esprisi ne?

Ben şunu apaçık bir şekilde gördüm, dernekler vasıtasıyla AKP’ye seçimlerde kullanılmak üzere gayrı resmi yollardan para aktarıldı.

Aksi iddia edilemez zira sadece kayıtlarda var olan derneklere uçuk rakamlar aktarılmasının mantıklı bir izahı olamaz.

Ne kadar mı aktarılmış, yaklaşık 9 milyon lira.

E hani bakan demişti ya Por köyünün yolunu yapın diye, ona ne oldu?

Ona da şu oldu, 9 milyon lira çarçur edilince bakana ayıp olmasın diye köyün yolu, ki normal şartlarda ihaleye çıkarılması gerekirken, para tükendiği için İl Özel İdaresi araçlarıyla yapılmaya çalışılıyor.

Bütün yollar malum ihaleyle yapılıyor, ama Por köyünün yolunu niçin İl Özel İdaresi yapıyor?

Normalde köy yolunun ihaleye çıkması lazım, ihale komisyonundaki adamın damadının şirketine verilmesi lazım, yani bir sürü fırıldağın dönmesi lazım kardeşim, şimdiye kadar böyleydi.

Ya şimdiye kadarkiler yanlış, ya şimdiki.

Paranın bir kısmı il ve ilçedeki derneklere aktarıldı dedik. Bir kısmı KÖYDES harcaması olarak gösterildi, bir kısmı da il ve ilçelerdeki muhtarlar derneğine verildi.

Bu taksimat kağıt üzerinde mi yoksa yerine ulaştı mı bilmiyorum.

Yani sadece kağıt üzerinde, atıyorum mesela Güroymak ilçesi Yemişveren köyüne 10 bin tl verildiği görülüyor, bu para gerçekten Yemişveren köyüne mi gitti yoksa AKP seçim masraflarına, oy satın almaya mı gitti bilmiyorum.

Varsayalım ki gitti. Mesela Mutki Ohin (Koyunlu) köyü derneğine 750 bin lira aktarıldığı görülüyor. Bu kadar parayla ne yapıldı?

Ya da derneklere gelelim. Mesela Tatvan AKP İlçe Kadın Kolları’na 50 bin lira bir dernek üzerinden aktarıldı mı? Evet aktarıldı hatta gelen para üzerine kavga bile çıktı.

Hangi birini yazayım anlamadım ki, bir değil, beş değil, on değil…

Hatta ilginç olan bir diğer durum da şu, aktarılan paralar hangi yöneticinin eline gidiyorsa, para iç ediliyor.

Mesela ilçe başkanlıklarına aktarılan paralar. Örneğin Tatvan AKP İlçe Başkanlığında ortadan kaybolan 80-100 bin lira para.

Kaybolan bu paranın yerini doldurma çabaları mesela takdire şayan.

AKP Tatvan İlçe Başkanı, Tatvan’da bulunan Feribot İşletmesi Müdürlüğünü basarak müdüre ya doğrudan alımlarla bize para aktarırsın ya da seni görevden aldırırız diyor, bunun üzerine kavga çıkıyor.

Hülasa,

İddia şu;

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 9 milyon lira para gönderdi Bitlis Valiliğine, paranın önemli bir kısmı dernekler, KÖYDES ve özel idare üzerinden AKP’ye aktarıldı. Aktarılan paranın bir kısmı AKP’liler tarafından yağmalandı, bir kısmı da parti çalışmalarına harcanıyor.

Bu aktarım ve harcamalara ilişkin belgeler gün içinde Bitlis Aktuel’de yayınlanacak haberde açıklanacak.

Bu kadar mı?

Tabi ki değil, ama bu bir dahaki yazıya kalsın.

Mesela yılların kurt siyasetçisi Safter Gaydalı’ya değinmek gerektiğini düşünüyorum.

Müridlerinin tabiriyle ‘Şêx’, yandaşlarının deyimiyle ‘Bakan Beyi’ herkes tanıyor gerçi ama belki bilinmeyen yönleri de vardır…

Bu yazı biraz uzadı, ezan da okunalı epey oldu, vakit çıkmadan bitirelim.

Önceki yazımı okuyan üst düzey bürokrat bir zat şunu söylemişti bana ‘E bunlar bir şey değil ki, benim bildiklerimin yanında bunlar hiç’ diye…

Muhtemelen bu yazdıklarım da çok ciddi bir şey olarak görmeyecekler çıkacaktır,

Ama ben olayın vehametinin farkındayım,

Normal bir ülkede, yukarda yazdıklarım kıyamet kopartır,

Ama ben zaten yukarda da yazdım ki;

Çivisi çıkmış memleketin çivisi,

Kim kime, dum duma…

Bu alana reklam verebilirsiniz!
468 x 60 Reklam Alanı